Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu dizilerinden birini misafir edeyim, izlememiş olan var ise (pek zannetmiyorum ama…) nasıl bir cevher kaçırdığı hususunu gözüne sokayım istedim. Özlemişiz bir de… Valla beş yıldır eline su dökecek bir uzay dizisi de izleyememiş olmanın da sıkıntısı var tabii…
1970’lerde yayınlanan orjinal diziyi 2000’lerdeki yeniden yapımdan sonra izlediğimi itiraf ederek başlayayım. Açıkçası yeni seriye vurulduğum için 2004 versiyonunun üzerinde duracağım.
Öncelikle dizini künyesi;
Eski ve Yeni Uyarlamadaki Baş Karakterler ve Oyuncuları:
Böylesine çok katmanlı, detaylı ve türler arası bir dizi için konusunu çok kısa özetlemek gerekirse; İnsanoğlu, kendi yarattığı Cylon robotlara karşı yenilgisinden sonra uzay gemilerine sıkışmış bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyor ve yardım umuduyla yıllar önce kendilerinden ayrılan 13. Koloniyi arıyor.
Cylonlar, insanoğlunun başta savaşmak üzere çeşitli işlerini yaptırmak için kullandıkları robotlar ancak isyan etmişler ve insanlar tarafından evrenin uzak ucuna sürülmüşler. Yıllarca sessizlik içinde olan robotlar inanılmaz bir dönüş yapıyor; insanoğlunun yaşadığı 12 farklı gezegeni eş zamanlı olarak bombalıyor ve yaşanılmaz hale getiriyorlar. Hayatta kalanlar ise yörüngedeki birkaç uzay gemisine sığınabilenler.
Başlarındaki savaş gemisi Battlestar Galactica ile hayatlarını kurtarmaya çalışan yaklaşık elli bin kişilik uzay gemileri konvoyu ve peşinde Cylon savaş gemileri ile heyecanlı bir kaçış ve hayatta kalma maratonu şeklinde dizayn edilmiş dizi; tamamen etten kandan, insanların arasında dolaşan Cylonların da bulunması ve paranoyanın da artması ile, toplumsal yapılanmasını korumaya çalışan ve varlığını sürdürme mücadelesi veren insanoğlu konusuyla eşsiz bir seyirlik sunuyor. Her ne kadar sık sık karakterlere odaklanıp da bir “Soap Opera” yani Pembe Dizi kimliğine kaysa da soluksuz kendini izlettiren bir bilimkurgu-gizem dizisi Battlestar Galactica. Gizem dizisi çünkü efsanevi 13. Koloniyi ararken din ile bilim arasındaki ince çizgi eriyor, ruhani kaynaklardaki bilgilere başvuruluyor ya da en önemli karakterlerden birinin bir anda “Cylon” olduğu anlaşılabiliyor. Döneminin en başarılı dizilerinden olan Battlestar Galactica için söylenecek bir çift laf kalıyor; eşsiz ve ilgi çekici.
Peki neden izlenmeli;
Bu aralar “space opera” türünde ne var derseniz “Dark Matter” iyi bir düşünce ancak SyFy’ın mütevazi bütçesi ve çok tecrübeli olmayan yapım ve oyuncu ekibi yüzünden çok aksıyor ve sarkıyor. İyi bir fikrin heba edilişini izlemek de bir süre sonra adamın kalbine dokunuyor. Uzay dizisi krizine girdiyseniz zaman geçirmek için iyi ancak beklentilerinizi düşük tutun. Eskileri karıştırıp henüz denk gelmediğiniz hazineleri keşfe devam derim… (Star Trek, Stargate, Babylon 5, Farscape, Firefly vb.)
Battlestar özdeyişi ile bitirelim; “So say we all!”
From “Şato” with Love…
Büyük heyecanla beklenen The Batman filmi için "The Bat and The Cat" adında yepyeni bir…
Rockstar Games , Grand Theft Auto: The Trilogy – The Definitive Edition'ın yakında piyasaya sürüleceğini…
The Sandman dizisinden ilk fragmanı yayınlandı. Neil Gaiman’ın popüler çizgi roman serisinden uyarlanan diziye ilk…
Robert Jordan'ın epik fantastik roman serisi Zaman Çarkı (The Wheel of Time) Amazon'un yapımcılığı ile…
Yenilenen grafikleriyle Diablo 2: Resurrected oyunundan muhteşem bir fragman yayınlandı. Ayrıca artık bir çıkış tarihi…
Tarihin en başarılı manga serilerinden Berserk'ün mangakası Kentaro Miura vefat etti.