Epik fantazyanın iyi örneklerine çok sık rastlamıyoruz. Özellikle epik fantazya yazabilecek yetenekli yazarlar sık yetişmiyor. Brandon Sanderson bu isimlerin belki de en son temsilcilerinden birisi olmakla birlikte yarattığı Kosmer evreni fantaztik kurgu serilerine yeni bir bakış açısı kazandırmıştır.
Brent Weeks’in Işıkyaratan serisin de kendisine özgü büyü sistemi ve dünya yapısı ile yaratıcı fantazyanın son yıllardaki en güzel örneklerinden birisi oldu.
Kitabın tanıtım metnine bir göz atalım;
Işığın, tüm büyülerin kaynağı olduğu bir dünyada, Gavin Guile ışığın kırılımındaki tüm renkleri kullanabilen, barışın ve gücün odağındaki Prizma’dır. Halkın imparatoru ve dini lideri olan Prizma, büyünün dengesini sağlamakla yükümlüdür. Ancak Prizmaların ömürleri çok kısadır.
Gavin Guile da tam olarak ne kadar ömrü kaldığını biliyordu. Zekâsı, adaleti ve elinde bulundurduğu güçle görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiren Gavin’in Prizma olarak süresi dolmadan gerçekleştirmek istediği beş şey vardı. Ancak bir oğlunun olması bunlara dahil değildi.
Uzak bir Satraplık’ta bir oğlu olduğunu öğrenen Gavin ya oğlunun iyiliğini ya da bugüne kadar kurduğu düzeni seçmek zorunda kalacaktı. Bu uğurda vereceği kararlar Gavin’in karanlık sırlarını ortaya çıkaracak ve geçmişiyle yüzleşmesine neden olacaktı.
![]() Türü : Fantastik Kurgu Orijinal Adı : The Black Prism (Lightbringer #1) Yayınevi : İthaki Yayınları Çevirmen : M. İhsan Tatari Çıkış Tarihi : Şubat – 2019 Sayfa Sayısı : 712 |
Yorum Yaz