Çizgi roman sevdasına, lise yıllarımın son demlerini yaşarken kapıldım. Her zaman uğradığım kuruyemiş dükkânının sahibi, artık dergi de satıyoruz deyince çok sevinmiştim. Hemen koca bir dergi yığınını karıştırmaya başladım ve hemen gözüm bir tanesine takıldı. Kapağında ‘Çizgi Roman Dergisi’ yazıyordu, daha fazla ayrıntıya gerek duymadan hemen satın aldım ve okumaya başladım. Derginin ismi ‘Tam Macera’ idi, şu an yayın hayatına devam etmeyen, harika bir dergiydi. Deli Gücük’ü de ilk defa orada gördüm. Hikayesi ve çizimleri olağanüstüydü. Hemen sevmiştim. Ayrıca çizgi romanın logosundan, başkahramanına ve yan karakterlerinden, kurgusuna kadar süperdi. Buna benzer bir Türk yapımı bir iş görmemiştim. Tam Macera, maalesef birkaç sayı sonra kapanmıştı ve içindeki muhteşem çizgi romanları okuma şansım kalmamıştı. Ama Deli Gücük hep aklımın bir köşesinde kalmıştı.
Osmanlı taşrasından korku ve dehşet hikayeleri
2013 yılında bir gün internette gezinirken ‘Deli Gücük Zifirname’yi gördüm. Yaşadığım sevinci hayal edersiniz, yıllar sonra bu çizgi romanı yeniden okuyabilecektim fiyatına bakmadan, cebimde ne kadar var hesaplamadan, satın aldım.
Kaplumbağalı Adam tablosunun bir benzeri olan, Deli Gücük’ün kargalarının her yanı sardığı kapağı şahaneydi. Eve gelir gelmez bir çırpıda okuyup bitirdim.
Deli Gücük: Zifirname, 5 yazar ve 22 çizerin bir araya gelerek yaklaşık iki yılda hazırladığı bir grafik romandır. Deli Gücük serisinin 3.cildidir.
Zifirname 2013 yılında raflardaki yerini aldı, kesinlikle okunması, incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Her anı heyecanla okunan ve bir sonraki sayfada “Ne olacak acaba?” diye sorduran 224 sayfalık bir şaheser. Birbirinden farklı isimlerin yazıp ve çizdiği tam 15 öyküden oluşuyor. Hikayeler kısa kısa ama insan şikayet edemeyecek kadar kendinden geçmiş şekilde okurken bunlar fark etmiyor bile. Okurken ilk dikkatimi geçen nokta, kitabın bol ödüllü yabancı grafik romanlardan bir farkının olmamasıydı. Yazar isimlerini gizleyip birisine göstersek türk işi bir kitap olduğunu tahmin dahi edemez. Bu durum biraz üzücü ama daha çok gurur verici, bunu tüm kalbimle söylüyorum. Bu yüzden bu incelemeyi biraz olsun bu harika işe dikkat çekmek için yazıyorum.
Kitaba hayat veren kadronun büyük bir kısmı, özellikle çizeler, dünyadaki ve ülkemizdeki büyük şirketler için projeler üreten çok başarılı isimlerden oluşuyor. Zaten kapağından, son sayfasına kadar buram buram kalite koktuğunu kitabı elinize alır almaz anlıyorsunuz. Bu işin en belirgin tarafı tüm romanın bir yazar ve bir çizer tarafından yazılmamış olması, toplam 27 kişinin yazıp-çizdiği kısa öykülerle dolu dolu bir kitap.
İşte bu işe al atan muhteşem kadro.
Deli Gücük kimdir? Neyin nesidir?
Deli Gücük, Şubat anlamına gelmektedir. Varlığı bilinen ama asla yüksek sesle hakkında konuşulmayan. Şer mi? hayır mı? bilinmeyen. İnsanların doğaüstü varlıklardan çekindikleri gibi, doğaüstü varlıklar da ondan çekindiği ve korktuğu, sayısız yüze ve şekle bürünebilen, etrafındaki yedi kargası sayesinde Anadolu’nun öteki ucundaki toplu iğne başını dahi görebilen ve yıldırım hızında ona ihtiyaç duyanların yardımına koşan ölümsüz bir varlıktır.
Deli Gücük serileri genellikle Anadolu insanlarına zulmeden, köye dadanmış zalim bir eşkıya, bazen de kötü bir ruh, varlık ya da şehirde yaşayan bir katilden intikam almak için gelen Deli Gücük’ün maceralarını konu ediyor. Deli Gücük ise her seferinde Anadolu insanına yardım edip onları bu belalardan kurtarıyor ve hayır duasını alıyor. Bu maceralarında Deli Gücük’e yedi kargası yardım ediyor. Ona haberler getiriyor, yardımcı oluyorlar. Bazen bir seyyaha yardım ediyor, bazen bir kervanı koruyor. Kimi zaman ise hiç umulmadık bir anda sıkıntı çeken insanların karşısına çıkıp yaşamlarını çekilir hale getiriyor. Halk arasında “ermiş, hak dostu” olarak görülüyor.
Eski çağlarda, Deli Gücük gibi adamların hak tarafından gönderildiğine dair inanç çok güclüydü. Ak Sakallı Dede, Ermiş gibi lakaplar takılırdı. Deli Gücük’ü bu benzerlerinden ayıran en önemli şey ise; o, durduk yere, zevk ya da çıkar için öldürmüyor. O sadece Anadolu halkına zarar verenlerden intikam almak öldürüyor. Hatta biraz spoiler olacak ama yazmadan duramadım bir hikâyesinde, Karın deşen Jack’ in nasıl oluştuğu ve nasıl yok edildiğinin hikayesi bile yazılıp çizilmiş. Anadolu’yla Karın deşen Jack’ in ne alakası var diyorsanız en yakın zamanda bu güzide eseri edinin ve nasıl oluyormuş bunu keşfedin.
Şahsen beni en çok etkileyen hikayeler; Kayıplar Köyünün Masumları, Sakin Bir Gece, Uyuyorlar Alim Uyandırma, Sıcak ve Güzel Evim ve Bitti Eşkıya gibi hikayelerdi aslında hepsi çok güzel ve okumaya değer.
Cindir peridir kamdır sürüdür…
Sen daha uyu dur… Sen daha uyu dur…
Bozkırda katilini arayan ölüler, acaib-ül mahlukat ve garaib-ül mevcudat, aysız geceler. Allah’a şükreden kervancılar, anlatanı ölmüş kelebek ömürlü hikayeler. Romanı bilmeyen Doğu, binbir geceyi yaşamamış Batı. Uyuyan tarih, kanun koyan kabus. Kanayan ve kanatan vicdan, yapayalnız bir siyah.
Memleket kokan adalet. Huzursuz seyyah kargalarla konuşan adam, yalan dünya kahrolası hayat*. Deli Gücük, Osmanlı taşrasında, dünyayla, alçaklarla, kendiyle hesaplaşıyor.
[wp-review id=”9649″] Türü : Grafik Roman ISBN : 9786056345135 Çıkış Tarihi : Mart 2013 Sayfa Sayısı : 220 Fiyatı : 27 TL SATIN AL |
Büyük heyecanla beklenen The Batman filmi için "The Bat and The Cat" adında yepyeni bir…
Rockstar Games , Grand Theft Auto: The Trilogy – The Definitive Edition'ın yakında piyasaya sürüleceğini…
The Sandman dizisinden ilk fragmanı yayınlandı. Neil Gaiman’ın popüler çizgi roman serisinden uyarlanan diziye ilk…
Robert Jordan'ın epik fantastik roman serisi Zaman Çarkı (The Wheel of Time) Amazon'un yapımcılığı ile…
Yenilenen grafikleriyle Diablo 2: Resurrected oyunundan muhteşem bir fragman yayınlandı. Ayrıca artık bir çıkış tarihi…
Tarihin en başarılı manga serilerinden Berserk'ün mangakası Kentaro Miura vefat etti.