George R.R. Martin’in “Gece Kuşları” Romanı Raflarda

Gece Kuşları, George R.R. Martin Buz ve Ateşin Şarkısı’ndan önce yazdığı ve konu bütünlüğü ve sonu itibariyle daha iyi olan kitaplarından birisi olduğunu düşünüyoruz. Kendisini Buz ve Ateşin Şarkısı’nın popülerliği ile kısıtlamadan, yazmaktan zevk alarak yazdığı yıllardan kalma orijinal bir hikayeyi bizlere anlatıyor.

İnsanlığın son kalıntısı olan bir uzay gemisi 

Karakter olarak birbirinden uyumsuz dokuz bilim insanı ortak bir amaç Gece Kuşları, gemisinde insanlığın kurtuluşu için bir araya gelir. Bu uzun yolculuk sırasında uzayın derinliklerinde onları öldürmeye çalışan deli bir mürettebat ile mahsur kalırlar.

Gece Kuşları, GOT’tan alıştığımız bol ölümlü psikopatlığı sonuna kadar taşıyor. İkisinin de aynı dönemde yazıldığını düşünürsek Martin kanlı sahneler yazmaya bu yıllarda sevdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca yazdığı birkaç bilimkurgu romanından birisidir. 1987 yılında baş rollerinde Catherine Mary Stewart, Michael Praed ve John Standing’in olduğu bir filme dahi uyarlanmıştır.

Kitabın konusuna ve tanıtım metnine  bir göz atalım;

Taht Oyunları’nın yazarı George R. R. Martin’den bir bilimkurgu destanı…
 
Kadim kültürler, geleceğin kentleri, uzaylılar, yeni dünyalar, eski yerküreler, yıldız çemberleri, hiçlik, bir olmak, korkular, aşklar, boşluk, yalnızlık, sevgi ve Tanrı…
 
George R. R. Martin, teknolojinin, kozmosun ve insan zihninin karanlık kuytularını araştıran altı klasik bilimkurgu öyküsü anlatıyor.İlk öyküde, keşif gemisi Gecekuşu gizemli bir ırkı incelemek için uzayın sınırlarına doğru yola çıkar. Geminin kaptanı, yolcularıyla sadece hologramı aracılığıyla konuşur. Akademisyenlerden oluşan yolcuların telepatı bir süre sonra tuhaf bir şeyler hisseder. Tehlikeli, dengesiz bir şey, yabancı bir varlık…

Keyifli okumalar.