İthaki Yayınları’nın son yıllarda edebiyat adına yaptığı en güzel işlerden birisi Bilimkurgu Klasikleri dizisini çıkarmak oldu.
Baskısı uzun süre önce tükenmiş, artık raflarda bulunamayan ya da daha önce Türkçeye hiç çevrilmemiş birçok şahane kitabı Bilimkurgu Klasikleri adı altında dilimize kazandırdı. Şu ana kadar dokuz biribirinden değerli bilimkurgu klasiği yayınlandı, bu dizinin onuncu ve belki de en önemlilerinden birisi olan Robert A. Heinlein‘in Yıldız Gemisi Askerleri, Öznur Özkaya’nın tertemiz çevirisiyle raflardaki yerini aldı.
Hatırlarsanız 1997 yılında Starship Troopers adıyla sinemaya da uyarlanmıştı ve birçok ödül kazanmıştı. Kitap aynı zamanda, HUGO En İyi Roman ödülünü de almıştır ve gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu romanlarından birisi olarak gösterilmektedir. Bilimkurgunun ‘Uzay Operası’ adıyla tanımlanan alt türünün ilk örneklerindendir ve sonraki nesiller için ilham kaynaği olmuştur.
Kısacası, bilimkurgu severler için olmazsa olmaz kitaplardan birisidir ve okunması şiddetle tavsiye edilir.
Filmden dahi hikayesini hatırlamayanlar için tanıtım metni ve konusu şöyle;
Yayımlandığından itibaren tartışmalar yaratan Yıldız Gemisi Askerleri ilk kez Türkçede. Asimov ve Clarke’la birlikte bilimkurgunun üç büyük ustasından biri olarak görülen, bilimkurgunun dekanı Heinlein’dan vatanseverliğe, militarizme, oy hakkına ve savaşa dair en coşkulu anlatılardan biri olan bu klasik eser, muzip üslubuyla da fark yaratıyor.
“Silahlar tehlikeli değildir; insanlar tehlikelidir.”
İnsanoğlunun başka gezegenlerde koloniler kurduğu ve karşılarına çıkan rakip türlerle savaştığı bir gelecek zaman. Ve Ordu’da iki yıl gönüllü askerlik yapanların vatandaş olup oy kullanabildiği Terra Federasyonu. On sekiz yaşındaki Juan Rico, vatandaşlık hakkını kazanmak (ve bir de çok sevdiği uzayda seyahat etmek için) iki yıl süren askerlik hizmetine yazıldığında ne Rasczak’ın Bıçkınları’ndan biri olacağını ne de ‘Böcek Savaşı’nda müfreze liderliği yapmak zorunda kalacağını biliyordu. Ama öğrenecekti…
1 Yorum