Yıllar Sonra Yeni Bir ASİMOV “Sonsuzluğun Sonu” Raflarda

Yıllar sonra yeni bir Asimov kitabı tekrardan Türkçeye çevrildi ! Bilim kurgunun en büyük yazarlarından Isaac Asimov’un aynı derecede önemli kitabı Sonsuzluğun Sonu Monokl Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Asimov bilime ve bilim kurguya yaptığı katkılar saymakla bitmez. Çok kaba tabirle, Bilim kurguyu Asimov Öncesi ve Asimov Sonrası olarak ikiye ayırmaya cürret edersek çok da yanlış bir iş yapmış olmayız.

Bilime ve Bilim kurguya yaptığı en büyük katkı, en karmaşık bilimsel olayları okuması zevkli, akıcı kurgusal metinlere dönüştürmesi ve bilimle alakası bile olmayan insanların anlayabileceği dile dönüştürmesidir. Bu sayede Asimov sonrasında resmen bilim kurgu yazarlarında patlama olmuştur. Le Guin gibi yazarlar dahi Asimov’dan etkilenmiştir.

Onun gibi bir dahiden sonra doğup, kitaplarını okuyabilme şansına sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Okuma sıranızın ilk sırasına bunu almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Sonsuzluğun Sonu için MonoKL Yayınlarına teşekkürler.

Kitabın tanıtım metnine ve konusuna bir göz atalım;

“Sonsuzluğun Sonu” bir bilimkurgu dehasının kaleminden, her sayfasında heyecanlandıran, şaşırtıcı dönüşlerle okuyucunun nefesini kesen unutulmaz bir klasik. Zamana, Sonsuzluğa ve Gerçekliğine ilişkin sarsıcı bir arayış: Sonsuzluğun sınırlarında, zamanın kıyılarında bir aşk ve kurtuluş öyküsü.

Bilimkurgunun kurucusu sayılan Asimov aşılamamış kavrayışı ve kurgularıyla dünya edebiyatını ve bilimini büyülemeye devam ediyor. Sonsuzluğun Sonu, aşkın zamanlar aşan gücünün öyküsü.

Bilimkurgunun kurucusu sayılan Asimov aşılamamış kavrayışı ve kurgularıyla dünya edebiyatını ve bilimini büyülemeye devam ediyor. Sonsuzluğun Sonu, aşkın zamanlar aşan gücünün öyküsü.

“Sonsuzluğu dolaylı bir yoldan keşfettik. Önce Gerçekliklerin hesabını geliştirdik ve kendi Gerçekliğimizi test ettik. Çok küçük bir olasılığın sonucu olan bir Gerçeklikte yaşadığımızı bulunca hayrete düştük.”

“Ne yazık ki, Galakside yalnız değiliz. Başka gezegenleri olan yıldızlar var, biliyorsun. Hatta başka zekâlar. En azından bizim Galaksimizde insandan daha eski olan yok, ama insanoğlunun Dünya’da kaldığı 125.000 Yüzyıl boyunca daha genç zekâlar bizim düzeyimize geldiler, hatta bizi geçtiler. Yıldızlararası seyahati geliştirip, Galaksiyi sömürgeleştirdiler.”

Keyifli okumalar.