Seri ilk kez 1990’lı yıllarda Dost Yayınevi tarafından yayınlanmıştı ve yayımlandığı ilk günden beri kitap severler tarafından hayranlıkla takip edildi.
Peki nedir bu seriyi bu kadar özel kılan?
Borges; çok özel, nadir kitapların bulunduğu Buenos Aires Ulusal Kütüphane’nin yöneticisidir ve tüm seriyi yılların verdiği edebiyat tecrübesi bile bizzat seçmiştir ve modern edebiyatın en iyi seçkisi olarak bilinmektedir. Sonradan bu liste Arjantinli bir yayınevi tarafından apayrı bir seri olarak yayınlandı.
Seri adını, Borges’in bir öyküsünde ismi geçen ‘tarih boyunca yazılmış bütün kitapların olduğu Babil Kitaplığı’ isminden almıştır. 30 kitap tam bir hazine değerindedir.
Bu 30 kitaplık fantastik serinin ilk iki kitabı ‘Borge Luis Borges -25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler’ ve ‘Léon Bloy – Sevimsiz Öyküler’ raflardaki yerini aldı. Diğer kitapları da 2017’nin sonuna kadar yayınlayarak seriyi tamamlamayı hedefliyorlar. Serinin sonuna geldiklerinde yayınevinin okuyuculara büyük de bir sürprizi olacak. Borges’in daha önce Türkçeye çevrilmemiş ‘Rüyalar Kitabı’ okuyucuyla buluşacak.
Babil Kitaplığı’nın Tam listesi aşağıdaki gibidir.
2. Léon Bloy – Sevimsiz Öyküler
3. William Beckford – Vathek
4. Robert Louis Stevenson – Sesler Adacığı
5. Sir Richard F. Burton – Bin bir Gece Masalları
6. Edgar Allan Poe – Çalınan Mektup
7. H.G Wells – Duvardaki Kapı
8. Lord Dunsany – Yannın Ülkesi
9. Jacques Cazotte – Aşık Şeytan
10. Gustav Meyrink – Kardinal Napellus
11. Machen – Ateş Piramiti
12. Villiers de I’Isle-Adam – Son Şenliklerin Davetlisi
13. Oscar Wilde – Lord Arthur Savilein Suçu
14. Franz Kafka – Akbaba
15. Saki – Lady Anne Susuyor
16. Pu Sung-ling – Konuk Kaplan
17. Nathaniel Hawthorne – Büyük Taş Yüzük
18. Gilbert Keith Chesterton – Apollonun Gözü
19. Leopoldo Lugones – Tuzdan Heykel
20. Hinton – Bilimsel Öyküler
21. Kolektif – Rus Öyküleri
22. Rudyard Kipling – Dilek Evi
23. Alarcon – Ölümün Dostu
24. Voltaire – Micromegas
25. Giovanni Papini – kaçan ayna
26. Henry James – Dostlarımızın Dostları
27. Jack London – Midasın Müritleri
28. Antoine Galland – Bin bir Gece Masalları
29. Jorge Luis Borges – Ajantin Öyküleri
30. Herman Melville – Kâtip Bartleby
Çeviri : Işık Ergüden Yayınevi : Kırmızı Kedi Türü : Öykü Sayfa Sayısı : 112 Çıkış Tarihi : Şubat, 2016 Fiyat : 15,00 TL ISBN No : 9786059799959 SATIN AL |
“Bloy, okuyucunun ruhsal durumuna göre çekilmez ya da harika sayılabilecek benzersiz bir üslup geliştirmiştir. Her iki durumda da yazın sanatının en canlı üsluplarından biridir bu. Bloy’un üstatlarından Carlyle, evrensel tarihin, durmaksızın okumak ve yazmak zorunda olduğumuz ve başkalarının da bizleri yazdığı bir kitap olduğunu yineler; hayalci Swedenborg, hayvan, bitki ya da mineral gibi çevremizi saran tüm varlıkların tinsel olaylarla bağlantılı olduğuna inanır. Léon Bloy ise evreni, her insanın bir sözcük, bir harf ya da sadece bir noktalama işareti olarak yer aldığı bir tür ilahi şifre olarak kabul eder. Kozmik uzamı reddederek tüm uçurum ve ışıkların insan bilincinin yansımasından başka bir şey olmadığını iddia eder. Bir keresinde, zaten cehennemde yaşadığımızı ve her insanın en yakınındaki kişiye işkence etmekle görevli bir şeytan olduğunu söylemiştir.” -Jorge Luis Borges
![]() Çeviri : Mesut Özden Gözütok Yayınevi : Kırmızı Kedi Türü : Öykü Sayfa Sayısı : 116 Çıkış Tarihi : Şubat, 2016 Fiyat : 15,00 TL ISBN No : 9786059799966 SATIN AL |
Jorge Luis Borges, Latin Amerika edebiyatının en büyük isimlerinden biri. Farklı olguları bir araya getirmedeki ustalığıyla da “sınırlarda gezen” bir şair, öykü ve deneme yazarı. Fantastik öğeleri ağır basan kendine özgü kalemiyle Borges, her seferinde zorladığı bu sınırlar sayesinde gerçeküstücülük akımının vazgeçilmez bir üstadı haline geldi ve kendinden sonra gelen çok sayıda yazarın üslubunu, edebiyata bakışını değiştirdi.
25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler, gerçekliği yeniden kurgulayarak insanı kuşkuya düşüren Borges’in, olgunluk döneminde yazdığı incelikli ve imgelerle dolu öykülerinden bir seçki. Borges’le yapılmış detaylı bir söyleşinin de bulunduğu bu seçkide, zaman kavramının çürütülmesine, pek çok felsefi konunun ve paradoksun edebiyata aktarılmasına, benliğin parçalara ayrılmasına rağmen kimliğini kaybetmiş karakterlerin bile ayırt edilebilir hale gelmesine tanık oluyoruz.
1 Yorum